Az kişi tarafından bilinen/seyredilmiş ve çoğunlukla bağımsız filmlerdan bahsedeceğim bu yeni bölümün ilk filmi 2005 yapımı "Junebug". 2005'te Sundance Film Festivali'nden gösterildikten sonra, özellikle Amy Adams'ın performansı ile çok konuşulan, benimse Filmekimi 2006'da seyretme fırsatı bulduğum bu sevimli aile filmi, çoğu Amerikan bağımsızında rastlanılan şekilde bir eve dönüş filmi.
Filmin odak noktası olan eve dönüşü başlatan olay sanat galerisi sahibi Madeleine'in (Embeth Davidtz) sanatsal bir aktivite sırasında tanışarak evlendiği George (Alessandro Nivola) ile, bir ressamla iş görüşmesi yapmak üzere Kuzey Carolina'ya yolculuğa çıkması. Madelaine'i iş gezisini uzatarak aynı kasabada bulunan ailesi ile tanıştırmaya ikna eden George sayesinde; hikayeye zıtlık abidesi gergin anne Peg (Celia Weston), tornavidalarla ilgili her türli repliği güldüren sempatik ve dalgın baba Eugene (Scott Wilson), hayatta bir şey başaramayıp genç yaşta evlenen ve bu yüzden karısını suçlarken abisini kıskanan kardeş Johnny (Benjamin McKenzie) ve aşırı çocuksu -ve aşırı hamile- gelin Ashley (Amy Adams) hikayeye dahil oluyor.
Eve döndüğünde şehirli karısı ve kasabalı ailesi arasındaki farklar gözüne batmaya başlayan ve gerek kendini, gerek evliliğini, gerekse ailesini sorgulamaya başlayan George bir yana; filmde geleneksel ile özgürün, din ile sorgulayışın çatışmasına da değiniliyor. Geleneklerine bağlı, Hristiyan bir Amerikan ailesinin; New Yorklu Madeleine ile yüzleşmesi izlediğimiz şey.
Filmdeki önemli karakterlerden biri olan ressam David Wark (Frank Hoyt Taylor), 'self-taught' resimler yapan modern bir ressam. Kendi kendini açıklayan ve üzerindeki yazılar ve tasvirlerle üzerinde fazla düşünmeye gerek kalmayan bir sanatın temsilcisi olan bu karakterin resimlerini film için yapan ressam ise Ann Wood. Wood'un David Wark karakterinin sanatını düşünerek yaptığı Amerikan tarihi ve kölelik temalı resimleri dışında, filmin afişinde de kullanılan ve filmin karakterlerini gösteren bir eseri de mevcut.
Filmde en sevdiğim iki karakter ise Eugene ve Ashley. Tornavidasını ararken "Where would I be if I were a screwdriver?" diyen, bulduktan sonra işi beceremediğinde ise "I have done some screwing in here I guess." diyerek beni güldüren Eugene bir yana; kocaman gözleri, çocuksu tavırları, aşırı hamileliği ve durmak bilmeyen soruları ve konuşması ile Ashley rolündeki Amy Adams, bu rolü ile Oscar dahil birçok ödüle "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" dalında aday gösterildi ve bunlardan 11'ini kazandı.
Sıcak, düşündürücü ve huzur verici bir film "Junebug".
"God loves you just the way you are. But He loves you too much to let you stay that way."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder