Hayatıma bu yıl belgeseller dışında, kısa filmlerin de ciddi bir giriş yapması güzel oldu. 21. Uluslararası İstanbul Kısa Film Festivali sonrasında bugünlerde de 6. Akbank Kısa Film Festivali'ni heyecanla izlemekteyim. Akademi'nin Aralık ayında açıkladığı 10 filmden oluşan kısalistede 4 Amerikan, 2 Avustralya, 2 İngiliz, 1 İrlanda ve 1 İsveç yapımı film bulunmaktaydı. Bunlardan "Gorund Beneath", "Hotel", "Response", "Short Term 12" ve "Sidney Turtlebaum" finale kalamadı.
En İyi Kısa Film:
Door (Juanita Wilson (0/0), James Flynn (0/0))
Istället för abrakadabra (Patrik Eklund (0/0), Mathias Fjellström (0/0))
Kavi (Gregg Helvey (0/0))
Miracle Fish (Luke Doolan (0/0), Drew Bailey (0/0))
New Tenants (Joachim Back (0/0), Tivi Magnusson (0/1))
İrlanda yapımı "The Door", Çernobil Felaketi sonrası ayakta durmaya çalışan bir ailenin hikayesini anlatıyor. İsveç yapımı "Instead of Abrakadabra", ekstrem numaralar yapmaya çalışan yeteneksiz bir sihirbazın aşık olduğu komşu kızını etkilemeye çalışması üzerine. Amerikan yapımı "Kavi", Hintli bir çocuğun sefil yaşamına odaklanıyor. Avustralya filmi "Miracle Fish", doğumgününde elinize koyduğunuzda aldığı şekle göre geleceğinizi söyleyen kağıt bir balık hediye alan bir ilkokul çocuğunun gözünden dünyaya bakıyor. Bir diğer Amerikan filmi "New Tenants" ise ilginç bir geçmişe sahip yeni bir binaya taşınan kiracılar ile ilgili.
Ben filmlerden yalnızca "Miracle Fish" ve "Instead of Abrakadabra"yı izleme fırsatı buldum. "Miracle Fish"in son yıllarda izlediğim (kısa/uzun) en tatlı filmlerden biri olduğunu, bir çocuğun gözünden dünyaya bakan birçok masalsı filme benzediğini ve bu konuda başarılı olmayı fantastik ögelere yer vermeden de başarabildiğini düşünüyorum. "Instead of Abrakadabra" ise sadece esprili bir film. Diğer yandan, dünya çapındaki kısa film festivallerinde en çok ödül toplayan iki film "Kavi" ve "Miracle Fish". Fakat "Slumdog Millionaire" yılı olan 2008 sonrasında, 2009'da böyle bir filme ödül verilmesi bana pek muhtemel gözükmüyor. Bu yüzden, fanlığımın da verdiği subjektivite ile tahminimi "Miracle Fish"ten yana kullanıyorum.
Edit (6 Mart): Biraz önce "The Door"u izledim. Çok dokunaklı, sembolik ve minimalist bir post-Çernobil filmi olmuş. Önemli bir olayı sadece bir ailenin gözünden anlatması ve etkileyici olması büyük bir artı. Akademi'nin kısa film konusundaki tercihlerini çok iyi bilmediğimden, sevimliliği ve senaryosundaki küçük detayların filme kattıkları yüzünden hala "Miracle Fish" diyorum. Fakat "The Door" kazanırsa da şaşırmam.
Sırada: En İyi Yabancı Film
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder