En İyi Animasyon Film (uzun metraj) kategorisi, bu yıl Altın Yılı'nı yaşıyor. 1938, 1988 ve 1995 yıllarında Özel Başarı Ödülü adıyla; sırasıyla ilk uzun metraj animasyon film "Snow White and the Seven Dwarfs" ile Walt Disney'in bizzat kendisine, "Who Framed Roger Rabbit"te animasyon ve gerçek performansı ilk kez birleştiren Richard Williams'a ve ilk Pixar filmi "Toy Story" ile ekibin lideri John Lasseter'e verilmiş olan ödül, ilk kez 2001'de bir kategoriye dönüştü. O yıl 3 filmin aday gösterildiği, 2002'de 5 filme çıkan aday listesi, Akademi'ye başvuran uzun metrajlı animasyon filmlerin yetersizliğinden dolayı yıllardır 3 filme veriliyordu. Bu yıl, yeterli sayı olan 16 filmin aday adayı olması nedeniyle yeniden 5 film bu kategoride aday gösterildi. Adaylığı garanti olan 4 film dışında finale kalan 5. filmin "Cloudy with a Chance of Meatballs", "9", "Ponyo" ya da "A Christmas Carol" olması beklenirken, Akademi bir sürpriz ile bu kategoride de bir Avrupa filmine yer verdi. Pixar'ın bugüne dek yalnızca iki kez kaybettiği bu yarıştan, 5. (hatta Özel Ödül'ü sayarsak 6.) Oscarı ile ayrılacağı kesin gibi.
En İyi Animasyon Film:
Coraline (Yön: Henry Selick (0/0) - Laika)
Fantastic Mr. Fox (Yön: Wes Anderson (0/1) - 20th Century Fox)
Princess and the Frog (Yön: John Musker (0/0), Ron Clements (0/1) - Walt Disney Animation Studios)
Secret of Kells (Yön: Tomm Moore (0/0) - Cartoon Saloon)
Up (Yön: Pete Docter (0/4) - Pixar Animation Studios)
"Coraline", hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip Neil Gaiman'ın bir eserinden uyarlanan stop-motion tekniği ile çekilmiş bir animasyon. Bilinen kalıplara uymayan bir yapıya, karanlık bir atmosfere ve korkutucu unsurlara yer veren bir hikayeye sahip. Yeni bir eve taşınan Coraline'ın bir gece evin içindeki bir kapıdan girilen alternatif bir dünyayı keşfetmesini konu alan film, bence de yılın en başarılı animasyonlarından. "Coraline", aday olduğu 10 Annie Ödülü'nün 3'ünü kazandı. Filmin seslendirme kadrosunda ise Dakota Fanning ve Teri Hatcher dikkat çekiyor.
"Fantastic Mr. Fox", "Royal Tenenbaums" ile En İyi Orijinal Senaryo dalında bir Oscar adaylığı bulunan bağımsız yönetmen Wes Anderson'ın ilk animasyon filmi. Karısının hamile olduğunu öğrendiğinde ona bir daha kendini tehlikeye atmayacağına ve tavuk hırsızlığı yapmayacağına dair söz veren tilkinin yıllar sonra eski mesleğine geri dönüp kendini, ailesini ve komşularını tehlikeye atışını konu alıyor. Bir roman uyarlaması olan "Fantastic Mr.Fox", iddialı olduğu En İyi Uyarlama Senaryo dalında aday olamamış olsa da Alexandre Desplat'ın müzikleri ile bir Oscar adaylığı daha bulunuyor bu yıl. Kahramanlarına yalnızca karikatürize hayvanlar değil, derinlikli karakterler olarak yaklaşan filmin en büyük kozu seslendirme kadrosundaki George Clooney, Meryl Streep, Jason Schwartzman, Bill Murray ve Owen Wilson gibi isimler. 3 dalda aday olduğu Annie'lerden En İyi Senaryo Ödülü ile ayrılmış olan "Fantastic Mr.Fox", benim gözümde "Up"ın tek, fakat göreceli olarak güçsüz rakibi.
Walt Disney, klasik animasyon tekniklerine geri döndüğü "Princess and the Frog"da; bildiğimiz prenses-kurbağayı-öper-,-kurbağa-prens-olur hikayesini anlatıyor. Prensesin Afrikalı olacağı duyurulduğunda, bunda stüdyonun seçim kampanyasında Obama'yı desteklemesinin büyük etkisi olduğunu söyleyenlerin sayısı oldukça büyüktü. Klasik animasyonlara nostaljik ve özlem dolu bir yaklaşımım olmadığından, geçtiğimiz ay vizyona giren filmi henüz izlemedim. Fakat yenilikleri seven Akademi'nin retro bir tercih yapacağını sanmıyorum. Film, Disney'in tapıldığı bir başka kategori olan "En İyi Orijinal Şarkı" kategorisinde Randy Newman imzalı iki şarkı ile de Oscar'a aday. Annie Ödülleri'nde ise aday olduğu 8 daldan 3'ünden ödülle dönmüş.
Yılın sürprizi, İrlanda yapımı "Secret of Kells". Kategori 3 adaydan oluşsaydı, bu başarıyı elde edemeyecek olan filmlerden olduğu kesin. Son yıllarda özellikle İspanyol ve Alman yapımı animasyon örnekleri çıkaran Avrupa'nın en başarılı animasyon filminin bu yıl İrlanda'dan çıktığını söyleyebiliriz. Seslendirme kadrosunda Brendan Gleeson'ın yer aldığı film, bir Kelt efsanesini anlatıyor. Avrupa Film Ödülleri'nde ve Annie Ödülleri'ne de En İyi Animasyon kategorisinde aday olsa da filmin henüz ülkesinde aldıkları dışında bir ödülü bulunmuyor.
"Up", ne yapsa hayran bırakan, son yılların en başarılı animasyon stüdyosu Pixar'ın son bombası. "Toy Story" ile başlayan macerasına; "Finding Nemo", "Incredibles", "Ratatouille" ve "Wall-E" ile 4 Oscar ekleyen Pixar'ın "Up"ı, bu kategori dışında En İyi Film, En İyi Orijinal Senaryo, En İyi Orijinal Müzik ve En İyi Ses Kurgusu dallarında da Oscar'a aday oldu. 1991 yılında En İyi Film kategorisinde aday olan "Beauty and the Beast"ten sonra ilk kez bir animasyon filmin En İyi Film olma yarışında yer aldığını görüyoruz. (Fakat tabii ki, o yıl ne animasyon filmler bu kadar göz önünde olduğundan, ne de kategoride bu yıl olduğu gibi 10 aday olduğundan, "Beuaty and the Beast"in başarısı çok daha önemli.) Pete Docter ise, daha önce "Toy Story", "Monsters, Inc." ve "Wall-E"nin kadrosunda yer almış deneyimli bir isim. "Up", karısının hayallerini gerçekleştirmeden ölmesini halen kabullenemeyen emekli Mr.Frederikson'ın evini balonlarla uçurarak Güney Amerika'ya yaptığı ziyareti konu alıyor. Renkli karakterler, iyi espriler, güzel detaylarla dolu, 'tam bir Pixar filmi' "Up". 9 dalda aday olduğu Annie'lerin 2'sini (ama en önemli ikisini - En İyi Animasyon, En İyi Yönetmen), BFCA, BAFTA, Altın Küre ve PGA ödüllerini kazanan filmin bu ödüllere bir de Oscar ekleyeceği kesin.
En İyi Kısa Animasyon:
French Roast (Fabrice O. Joubert (0/0))
Granny O'Grimm's Sleeping Beauty (Nicky Phelan (0/0), Darragh O'Connell (0/1))
Lady and the Reaper (Javier Recio Gracia (0/0))
Logorama (Nicolas Schmerkin (0/0))
Wallace and Gromit: A Matter of Loaf and Death (Nick Park (4/5))
Kısa animasyonlarda ise 1 Fransız, 1 İspanyol, 1 İrlanda, 1 İngiliz ve 1 Amerikan filmi yarışıyor bu yıl. Bilgisayar teknolojilerini kullanan 3 filmin yanısıra, klasik çizim tekniklerine ve stop-motion'a başvuran birer film de mevcut listede. Kısalisteden finale kalamayan "Cat Piano"yu da saygıyla anıyorum. "French Roast", bir kafede otururken cüzdanını kaybettiğini farkeden bir adamın bu durumdan kurtulmaya çalışırken başına gelenleri anlatıyor. "Granny O'Grimm's Sleeping Beauty", şimdiden birçok Grimm masalını korkutucu bir şekilde yorumlayan büyükanne serisinin filmlerinden biri. Büyükanne torununu Uyuyan Güzel masalı ile korkutuyor. İspanyol "La dama y la muerte", Azrail ve genç bir doktorun, kocasına kavuşmak istediği için ölmek isteyen yaşlı bir kadını paylaşamamaları üzerine. "A Matter of Loaf and Death" ise stop-motion serisi Wallace and Gromit ikilisinin son macerası. İkilinin yaratıcısı Nick Park'ın, 90lı yıllarda 3 kez bu dalda ödüllendirilerek ve 2005 yılında En İyi Animasyon Film Oscarı'nı alarak döneminin kapandığı düşünüyorum ve birazdan detaylı olarak değineceğim "Logorama"nın en büyük rakibi olarak "Granny O'Grimm"i görüyorum.
"Logorama", son yıllarda gördüğüm en yaratıcı kısa animasyon. İnsanların, binaların, hayvanların, manzaraların hatta efektlerin bile dünyaca ünlü marka logolarından oluştuğu bir dünyada, polisiye bir hikayeyi konu alıyor film. Logolardan oluşan Los Angeles sokaklarında, Michelin maskotu polisler, Ronald McDonald'ı kovalıyor. 16 dakika boyunca gördüğümüz her şeyin bir logo olması ve özellikle bu göndermeleri hemen hemen eksiksiz anlıyor oluşumuz, kapitalist sistemin hayatımıza ne kadar işlediğini kanıtlıyor. Filmde özellikle X-Box ve Nike logolarının kullanım şekli beni benden aldı. Hikayesi sıradan olsa da bunu anlatmayı seçtiği yaratıcı yolla Oscar'a uzanmasını umuyorum Nicolas Schmerkin'in.
Sırada: En İyi Uyarlama Senaryo
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder