12 Şubat 2011

İstanbul Modern'den "Yalnız Değildim"

İstanbul Modern, pek güzel sinema seçkilerine tam gaz devam etmekte. Geçtiğimiz yıl ilgimi 2 ayrı Nordic Sinema seçkisi ("Sıfır Derecede Aşk" ve "İdare Edemem Anne") ile çekmeyi başaran İstanbul Modern Sinema'nın bu yılki ilk bombası günümüz Kanada filmlerinden seçmelerin yer aldığı "Yalnız Değildim". Kanada Büyükelçiliği'nin katkılarıyla hazırlanan programda, 2007 - 2010 Kanada ve Quebec sinemasından 6 film sunuyor bizlere.


2003 yılında "Les invasions barbares" ile En İyi Yabancı Film Oscar'ını Kanada'ya götüren Denys Arcand'ın geçtiğimiz yıllarda İstanbul Film Festivali'nde de gösterilen komedi ağırlıklı filmi "L'âge des ténèbres", zamanında kaçırmış olduğum için en çok dikkatimi çeken film oldu. Marc Labrèche'nin yanısıra Diane Kruger, Sylvie Léonard ve ilginçtir ki Rufus Wainwright'ın oynadığı film, En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 4 dalda Kanada'nın Oscarları Genie Ödülleri'ne aday gösterilmiş ve ülkesinin o yılki Oscar aday adayı seçilmişti.

Yine 2003 yapımı "My Life without Me" filminde oyuncu olarak tanıdığım Sarah Polley'nin 2007 yapımı ilk yönetmenlik denemesi "Away from Her" ise seçkinin en iddialı filmi. Film, 40 yılı aşkın evlilikleri boyunca hiç bitmeyen aşkları kadının Alzheimer hastalığına yakalanması nedeniyle sekteye uğrayan bir çifti konu alıyor. Sevdiğinin gün geçtikçe elinden gittiğini anlayan bir adamın hikayesi olsa da, asıl dikkat edilmesi gereken performans eriyip gitmekte olan kadından geliyor. 2007'de başrol oyuncusu Julie Christie'ye Altın Küre Ödülü, SAG Ödülü, Oscar ve BAFTA adaylıkları getiren film, 7 dalda (En İyi Film, Yönetmen, İlk Film, Erkek Oyuncu, Kadın Oyuncu, Yardımcı Kadın Oyuncu, Uyarlama Senaryo) Genie Ödülleri'ne aday gösterilmişti.

"J'ai tué ma mère" ve Xavier Dolan hayranlığım ise filmi sanki bugüne dek hiç övmemişim gibi, biraz daha övmeden bitirmek istemememe yol açıyor bu yazıyı. 20 yaşında inanılmaz bir filme imza atan yönetmen, senarist, oyuncu ve yapımcı Xavier Dolan, yarı-otobiyografik bu filminde aynı anda annesinden nefret ettiği için ondan uzaklaşmaya çalışan ve annesini sevdiği için onunla iletişim kurmaya çalışan sorunlu bir ergenin ruh haline odaklanıyor. Parantez içinde belirtmek gerekir ki, bana göre sinema tarihinin en güzel sevişme sahnelerinden birini de barındırıyor. Benim için 2009 yılının en iyi filmi olan "J'ai tué ma mère", festival ve vizyondan sonra üçüncü bir kez izlenmeli. Hele ki Dolan'ın ikinci filmi "Les amours imaginaires" de aynı tarihlerde !f kapsamında gösterimde olacakken...


Seçkinin diğer filmleri Hintli yönetmen Deepa Mehta'nın Kanada'da çektiği, Preity Zinta'nın performansı ile dikkat çeken görücü usulü evlilik dramı "Heaven on Earth", François Delisle'nin ilk filmi "2 fois une femme" ve Woody Harrelson ve Sandra Oh'un oyuncuları arasında yer aldığı, kendini süperkahraman sanan bir adamın hikayesi "Defendor". !f'te izleyeceğim 12 film nedeniyle tek birini bile izleyemeyecek olsam da, vakti olanlara şiddetle önerilecek bir gösterim programına sahip "Yalnız Değildim". (Not: Keşke bir Atom Egoyan filmi de dahil etselermiş.) Hazır film izlemeye gitmişken, Kutluğ Ataman Sergisi'ni de kaçırmayın!

"Yalnız Değildim"
2 fois une femme (2010 - Yön: François Delisle)
L'âge des ténèbres (2007 - Yön: Denys Arcand)
Away from Her (2007 - Yön: Sarah Polley)
Defendor (2009 - Yön: Peter Stebbings)
Heaven on Earth (2008 - Yön: Deepa Mehta)
J'ai tué ma mère (2009 - Yön: Xavier Dolan)

Hiç yorum yok: