1 Şubat 2011

Çarlık Rusyası'ndan Sahneler

(İlya Repin, Volga Kıyısında Burlaklar, 1870)

Pera Müzesi, 2010'un son günlerinde Frida Kahlo ve Diego Rivera eserlerini ağırlayışı ile adından söz ettirse de, 4 Kasım 2010'dan beri sergilenmekte olan çok daha etkileyici bir sergi daha bulunuyor müzenin iki katında: Çarlık Rusyası'ndan Sahneler. Şu sıralar Pera Müzesi ile yayınlanan tüm yazılar Frida'dan bahsederken benim bu sergiyi baştacı etmemin nedeni de bu etkileyicilik. Modern sanatı klasik sanattan çok daha fazla sevmeme rağmen... Frida'nın mutlu zamanlarında verdiği eserlerin mutsuz zamanlarında verdiklerinin yanındaki sönüklüğünden midir, yoksa Müze'nin getirdiği koleksiyonun oldukça sınırlı sayıda eser içermesinden midir nedir; "Çarlık Rusyası'ndan Sahneler", gerçekten bir başkaydı. (Yazının devamındaki görsellerde sergideki favorilerimi bulabilirsiniz.)

1. Vladimir Makovski, Düşkünler Evi, 1889

St.Petersburg'daki Rus Devlet Müzesi koleksiyonuna ait, 19. yüzyılın büyük Rus ressamlarının eserlerinden oluşan "Çarlık Rusyası'ndan Sahneler"; dönemin Rusyası'nı tüm gerçekçiliğiyle tuvallerde görmenizi sağlayan bir sergi. Köy hayatını, şehir hayatını, fakirliği, soğuğu, savaşı ve ölümü yansıtan onlarca tablo, Rus Edebiyatı'nı görselleştiriyor resmen.

2. Nikolay Kasatkin, Öksüzler, 1891

(3. Nikolay Bogdanov Belski, Okulun Kapısında, 1897) Sergiyi birlikte gezdiğim arkadaşlarımın yorumlarından iki tanesi ise serginin düşündürttüklerini anlatmak açısından çok kullanışlı: Oğullarını savaşa uğurlayan Rus köylüler gördüğümüzde savaşın Osmanlı-Rus Savaşı olduğunu göz önünde bulundurursak aynı sahnelerin bizim topraklarımızda da yaşandığını tahmin etmek zor değil. Bu da, savaşın ne kadar gereksiz olduğunu anlatıyor bize, bir kez daha. Diğer yandan "Baharın Başlangıcı" isimli bir tabloda kar ve buzdan başka bir şey görmemek; gerçekten de Rusya'nın neden 'sıcak denizlere inmek istediğini' açıklıyor.

4. Karl Lemoh, Yaz, 1890

(5. Nikolay Pimonenko, Noel Falı, 1888) Dönemin eserleri kimi zaman ışık ve gölgeyi kusursuz kullanımları, kimi zamansa detaylardaki büyüleyiciliği ile öne çıkıyor. Çoğunun adı Nikolay ya da Vladimir olan birbirinden yetenekli ressamların Batı Avrupa sanatkarlarından hiçbir farkı yok. Tanıdık hikayeleri, Batılı bir sanat anlayışıyla bize aktaran bu eserleri 20 Mart 2011'e kadar Pera Müzesi'nde görebilirsiniz.

Hiç yorum yok: