6 Şubat 2011

Kutluğ Ataman: İçimdeki Düşman

Video çalışmaları ve yerleştirmeleriyle günümüz çağdaş sanatçıları arasında özel bir yeri olan; aynı zamanda Türk Sineması'na "Lola+Bilidikid" ve "İki Genç Kız" gibi filmler kazandırmış yönetmen Kutluğ Ataman, Kasım 2010'dan beri 11 video çalışmasından oluşan sergi "İçimdeki Düşman" ile İstanbul Modern'de ağırlanıyor.

1997'de İstanbul Bienali'nde çağdaş sanat dünyasında adını duyuran Kutluğ Ataman, 1999 yapımı "Lola+Bilidikid" ile ülkesinde yalnızca İstanbul Film Festivali'nde dikkat çekmiş olsa da, Avrupa'da çeşitli festivallerde gösterim şansı yakaladı ve Torino Uluslararası Gay & Lezbiyen Film Festivali'nden En İyi Film ödülü ile döndü. 2005 yapımı "İki Genç Kız" ise Antalya, İstanbul ve Ankara Film Festivalleri'nin En İyi Yönetmen ödülünü kucaklamasını sağladı Ataman'ın.

"İçimdeki Düşman", Ataman'ın çağdaş bir sanatçı olarak çok daha dikkat çekici olduğunun bir kanıtı. Sergide yer alan 11 video çalışması 1999-2010 tarihleri arasında çeşitli yıllara ait. Benim yorumum, eserlerin büyük çoğunluğunun saplantı derecesinde hayatlarımızda yer etmiş uğraşlarımızın ve tutkularımızın bizi kendimize yabancılaştırması üzerine olduğu. Bir kadının çiçek soğanı takıntısı, bir adamın kelebek takıntısı, bir travestinin Türkan Şoray takıntısı, bir adamın kendinden geçercesine zikir etmesi... (Sırayla "Veronica Read'in 4 Mevsimi (2002), "Stefan'ın Odası" (2004), "Ruhuma Asla" (2001) ve "99 Ad" (2002)).

"Türk Lokumu" (2007) ise yabancılaştırma konusuna bambaşka bir örnek. Diğer video çalışmalarının çoğunluğunun aksine sözel bir anlatımı bulunmayan videoda dansöz kılığında karşımıza çıkan Ataman, oryantalizm hakkındaki söylemleriyle dikkat çekici. Serginin dikkat çekici bir başka çalışması "Peruk Takan Kadınlar" (1999), farklı nedenlerle peruk takmak zorunda kalan 4 ayrı kadının hikayesini yanyana ekranlarda çıkarıyor karşımıza.

Sergi düzenlemesinin, videoların yerleştirme şeklinin eserlerin söylemini ne denli kuvvetli hale getirdiğini görmekse etikileyici. Bir travestinin Türkan Şoray tutkusunu dillendiren "Ruhuma Asla" (2001)'nın parçaları olan videoları salona yerleştirilmiş kanepelerde, bir ev sohbeti ortamında izlemek sergi deneyiminize çok şey katmakta örneğin.


Serginin en çok dikkatimi çeken, en çok düşünmemi sağlayan parçaları ise "99 Ad" (2002) ve "Dilenciler" (2010) oldu. "99 Ad", zikir halinde öne-arkaya sallanan bir adımı göstermekte. Yerden tavana doğru dizilmiş ekranlarda ilerledikçe sesin, hareketin ve kendinden geçme halinin doruğa ulaştığına tanık olmak büyüleyici. Yine sessiz bir çalışma olan "Dilenciler"de ise 7 ayrı dilencinin -neredeyse fotoğraf zannedilecek- kısacık video görüntüleri yer alıyor. Görüntüleri görünen ve görüntüleri izleyen arasındaki göz temasının yarattığı duygusallık görülmeye değer.


Levent Çalıkoğlu küratörlüğünde ve Garanti Bankası sponsorluğunda İstanbul Modern'de bizlerle buluşan Kutluğ Ataman eserlerinden oluşan "İçimdeki Düşman" sergisi, 6 Mart 2011'e kadar izlenebilecek.

1 yorum:

yaprak dedi ki...

Gitmek için sabırsızlanıyordum.Bu yazıyı okuduktan sonra daha da heyecanlandım.