4 Aralık 2008

En İyi Film Afişleri: 2006

Film afişleri, film hakkında minimum ipucu vererek, minimum ünlü oyuncu kellesi göstererek, filmi en iyi şekilde tanımlamalıdır bence ve bunu bazen bir sanat eserini andıran tasarımıyla, bazen 'tagline'ı ile, bazen de sadeliğiyle yapmalıdır. Her sene çekilen yüzlerce filmin afişi arasında, çok azı bunu tam olarak yapabiliyor ve böyle takdire layık olanları bazen gerçekten iyi filmlere ait oluyor. Her zaman mükemmel bir afiş (bırakın iyiyi) ortalamanın üstünde bir filmi müjdelemese de; gerek filmler hakkında bir ön bilgi, gerekse bir oda süsleme gereci olarak önem verdiğim birer sinema ögesi film afişleri."En İyi Film Afişleri" serisinde geçmişe yolculuk başladı: 2006.

En İyi Tagline'lar 2006:

1. "The Last One to Die, Please Turn Out the Light." - Children of Men: Bilimkurgu türünün teknolojinin gelecekte ne denli gelişeceğini göstermekten başka işlere de yaradığını kanıtlayan kusursuz bir distopya filminin en az film kadar karamsar tagline'ı. Yok oluşa giden insanlığın birer birer öldüğünü görmek kadar sinir bozucu.

2. "People Should Not Be Afraid of Their Governments, Governments Should Be Afraid of Their People." - V for Vendetta: Anarşi ve kaos dendiğinde akla gelen ilk film olan "V for Vendetta"nın, "Remember Remember the 5th of November" repliği/sloganı kadar akılda kalıcı bir tagline var afişinde. Toplumlara güven veren ve korkmamayı öğreten bir cümle.

3. "Sometimes the Only Way to Move Forward Is to Go Back." - A Guide to Recognizing Your Saints: Çocukluğunu geçirdiği yere dönüp geçmişiyle yüzleşen bir adamı anlatan bir film için seçilmiş başarılı bir cümle kendisi. Hüzünlü biraz.

4. "The Chill Is Gone" - Ice Age 2: The Meltdown: Bir "Ice Age"den "chill" olarak bahsederek beni benden alan bu cümle, listede bulunmalıydı.

5. "You Are Who You Meet" - 10 Items or Less: Morgan Freeman ve Paz Vega o kadar harika bir ikiliydi ki, spontane tanışmalarla kurulan dostluklara, ilk görüşte başlayan aşklara olan inancını artırıyordu insanın. Ve afişte yer alan bu cümle, tanıştığımız insanların hayatımızdaki yerinin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyordu.

En İyi Film Afişleri 2006:

1. "An Inconvenient Truth": Al Gore'un "I was once the next president of USA." cümlesiyle başlayan ve küresel ısınma gerçeğiyle insanları endişelendirici bir şekilde yüzleştiren belgeselin afişi de en az kendisi kadar korkutucuydu. Küresel ısınma. Fabrika bacaları. Kasırgalar. "Yok olacaksınız!" demenin değişik bir yolu. Etkileyici.


2. "Perfume: The Story of a Murderer": Okuduğum en güzel romanın, görsel bir şölen halinde perdeye yansıması olarak nitelendirilebilecek bu Tom Tykwer filminin 3 afişi de birbirinden büyüleyiciydi aslında. Kurbanlık koyun pozlarında duran göz kamaştırıcı güzelliğe sahip kızlar, gül yaprakları ve psikopat bir katil temalarının işlendiği afiş tasarımlarından en beğendiğim ise bu versiyonu oldu. Bir insanın kokuya dönüşmesi daha nasıl anlatılabilir ki...


3. "Bobby": "En İyi Film Afişleri: 2007" yazımda da söylediğim gibi, "Minimalism is appreciated.". Hele ki, onlarca çok-ünlü insanın birarada yer aldığı bir filmi bu kadar sade bir şekilde tanıtmayı seçiyorsanız.


4. "Beş Vakit": Reha Erdem'in gerek ulusal gerekse uluslararası platformda sessiz sakin bir şekilde başarıdan başarıya koştuğu bu filmi, görüntü yönetmenliğindeki başarısıyla da büyülüyordu insanı. Filmde olduğu gibi, afişinde de büyüleyici bir doğa görüntüsüne ve kendilerini tekdüze hayatlarının akışına bırakmış sereserpe yatan çocuklara rastlıyoruz.


5. "Brick": 'Lisede geçen bir kara film çekelim' fikriyle yaratılmış ilginç bir gençlik filmi olan "Brick" için mavi bilezikler ve güzel bir sanat eseri olarak çizilmiş bu poz önemli bir yer taşıyor. Film için önemli bir sahnenin, bir simgenin böylesi estetik bir çizimle sunulması da 'güzel' kılıyor bu afişi benim için.

Hiç yorum yok: