29 Aralık 2010

Mystery Jets!

Salon, 18 Aralık Cumartesi gecesi, sahnesinde indie-rock'ın en tatlı İngiliz gruplarından birini ağırladı. Fakat bununla da kalmadı, ufak çaplı bir talihsiz serüvenler dizisi ile de başa çıkmak zorunda kaldı. Mystery Jets, kısa ama oldukça tatmin edici bir performansla çıktı o gece karşımıza. Salon'un programında adlarını gördüğümde test amaçlı dinlemeye başladığım, tüm şarkılarını hatmettiğim ve bir günde aşık olduğum bu grubu canlı izlemek gerçekten çok zevkliydi.

Eel Pie Island, Londralı olan Mystery Jets, bas gitarist Henry Harrison, oğlu Blaine Harrison ve Blaine'in kankası William Rees tarafından 2004'te kuruldu. Kapil Trivedi ve Kai Fish'in de aralarına katılması ile bugünkü halini aldı. "You Can't Fool Me Dennis", "Two Doors Down" ve "Half in Love with Elizabeth" gibi hem eğlenceli, hem de kaliteli şarkılara imza atan grubun son albümü "Serotonin" Temmuz 2010'da çıktı. Bana ilk dinlediğim andan beri pozitif enerji yayması ve İngiliz oluşları ile Fratellis'i çağrıştıran grubun vokalisti Blaine Harrison'a olan sokakta-görsem-yanaklarını-sıkarım tavrımı ise açıklayamıyorum.

18 Aralık gecesi Salon, bir hayli doluydu. Yaş ortalaması düşük, nüfus fazlasıyla uluslararası, seyircinin moda anlayışı ve giyim kalitesi ise göz kamaştırıcıydı. Süper ortam vardı yani. Fakat grubun başlangıç saatinden yarım saat sonra halen sahnede olmayışı talihsiz olayların bir habercisiydi. Densiz bir seyircimiz (ya da Blaine'in sahneden sıkça sövdüğü üzere 'an asshole') mixer'in üzerine bira dökmek suretiyle hem bir gecikme yaşanmasına, hem de grubun ses sistemini tamamen kullanamayarak kısa bir performans sergilemesine neden olmuştu. Londra'daki hava şartları nedeniyle İstanbul'a gelemeyen bas gitarist de tüm bunların bonusuydu. Salon, ellerinden geldiğince kısa sürede bu krizi yönetmeyi başardı ve o şartlar altında üretilen geçici bir çözüme göre oldukça kaliteli bir konser izlememizi sağladı.

Grubun en sevdiğim şarkılarından "Half in Love with Elizabeth" ile başlayan, en sevdiğim şarkısı "Two Doors Down"u da içeren ve bissiz bir şekilde biterek bizi üzen, kısa ama öz bir setlist söz konusuydu. Ses düzeni ve bas gitarist eksikliği nedeniyle neredeyse akustik konser havasında geçen konsere damgasını vuran; kesinlikle Blaine Harrison'ın sıcak tavırları, seyirci ile sohbetleri, Türkçe konuşma çabaları ve "This is Efes. It's good stuff." diyerek yaşanan aksilikler için özür dileyip öndeki seyircilere bira dağıtması oldu. (Etkinliğin bir Phonem by Miller etkinliği olduğu düşünülürse biraz ilginç bir durum, evet.)

Mystery Jets, benim için yılın son konseri oldu. Her dakikasına değen, enerji dolu bir konser...

Fotoğraflar: İKSV, Ali Güler

Hiç yorum yok: