
13. Randevu İstanbul Film Festivali, "Gala İstanbul", "Trans-Europe-Express", "Bağımsızlar", "Uluslararası Sinema-Tarih Buluşması", "İnsan Hakları", "Yeni Dünya Günlükleri", "Yolları Çatallayan Bahçe" ve "Kısa Filmler" olmak üzere 8 bölümden oluşuyordu. Programda "127 Hours", "Love & Other Drugs", "Blue Valentine", "Sex, Drugs & Rock'n Roll" gibi merakla beklenen hit filmlerin de dahil olduğu 40'a yakın film gösterildi. Festivallerin yeni gözde mekanlarından Gmall sinemalarının da mekanlara dahil edilmesi sayesinde, bir de bilet fiyatları 4/5 TL gibi sudan değil ama koladan ucuza satılınca salonlar gayet doluydu. Festivalde, tümü Gmall'da olmak üzere 3 film izleme fırsatı buldum:

"London Boulevard" - İngiltere (Yön: William Monahan): "The Departed", "Body of Lies" ve "Kingdom of Heaven" gibi filmlerin senaristi William Monahan; çok ilginç bir gangster hikayesine el atmış. Colin Farell ve Keira Knightley'i bir araya getiren Londra filmi; bolca silahların patladığı, absürd şiddet sahnelerinin bulunduğu ve çoğu zaman ciddiye alınamayacak denli komik olan bir kara hikayeyi anlatmaya çalışıyor. Filmin çoğu yandan kötü olduğunu söylemek ayıp olmayacaksa da; Ray Winstone'un oyunculuğunun, Eddie Marsan'ı görmenin ve Rolling Stones, Beatles ve Bob Dylan'ın da dahil olduğu harika soundtrack şarkıları dinlemenin verdiği keyif tartışılmaz.


Festivalin geneline dair olumsuz eleştirilere gelecek olursak... Programı açıklanacak denilen tarihte açıklanmayan, biletleri satışa çıkacak denilen tarihte satışa çıkmayan, internette bilet satışı olmayan, bununla da kalmayıp yalnızca filmin gösterildiği salondan bilet satışının yapıldığı, biletlerin fiziksel olarak "gelen" bir şey olduğu ve tüm salonlarda aynı anda satışa çıkmadığı, sosyal medyayı kullanamayan, Twitter'ı duyuru yapılacak bir yer sanıp günlük program yazan, altyazıları ise sanırım Google Translate ile çeviren bir festivaldi Randevu İstanbul Film Festivali. Cinebonus'un teknoloji ve sosyal medya konusundaki deneyimlerinden bir dahaki yıla daha çok faydalanmasını umuyoruz TÜRSAK'ın. Ya da ne biliyim, İKSV'ye ya da AFM'ye telefon açabilirler.
1 yorum:
Ryan Gosling'in "All Good Things"i izledin mi? Orda adam asmis resmen.
127 Hours'i cok begendim ben.
Yorum Gönder