29 Kasım 2010

Kuzeyden, Bölüm II: Moderna-Utställningen


Stockholm'ün hayran kaldığım modern sanat müzesi Moderna Museet'in 2 Ekim 2010 - 9 Ocak 2011 tarihleri arasında evsahipliği yaptığı sergi, "Moderna-Utställningen" (The Moderna Exhibition), çağdaş İsveç sanatının en iyi örneklerini bir araya getirmişti. Müzenin, ilkini 2006'da düzenlediği ve bundan böyle geleneksel olarak 4 yılda bir düzenleyeceği serginin bu ikincisinde; aralarında İsveç'te yaşayan uluslararası ve yabancı ülkelerde yaşayan İsveçli sanatçıların da bulunduğu toplam 54 sanatçının eserleri sergileniyor.

Sergi eserlerinin yanısıra gerek küratörü Fredrik Liev'in yerinde seçimleriyle, gerekse (ücretsiz dağıtılan) 180 sayfayı aşan muazzam kataloğu ile de sanatseverlerin gözlerini kamaştıracak nitelikte. Serginin sorduğu "What is the role of contemporary artist? Is it even possible to talk about 'Swedish contemporary art' in an increasingly globalised world? And if so, what does it mean?"* soruları ise modern sanatın globalleşen dünya ile birlikte gelmeye başladığı noktayı sorgulaması açısından dikkat çekici.


Sergilenen fotoğraflardan enstalasyonlara, tablolardan videolara birçok eser arasından özellikle üçü dikkatimi çekti. Tuvallere 2007'den bu yana sürekli dev çikolatalar boyayan Viktor Kopp; çikolata ve kapılar, gerçek ve gerçekdışı arasında gidip gelmenizi sağlıyor. (Yanda "Choklad" (2009)) Olav Westphalen imzalı (yukarıda) "Drums" (2010), iki renkli petrol varili ve onlardan sızan petrolden oluşan bir pop-art heykel. Westphalen, modern çağın başarısızlıklarına petrol referansı ile değinmekle kalmamış; heykelini petrol ile aynı elementten gelen elmas reklamları çizimleri ile de tamamlamış. (DeBeers (2010), Cartier (2010)). Son olarak, bence sergideki en etkileyici eser olan Runo Lagomarsino'nun enstalasyonu "Las Casas Is Not a Home" (2008-2010)... Bir duvar boyunca uzanan raflar, rafların üzerinde onlarca farklı obje, objelerin üzerinde yazılar, rafların arasındaki çerçevelerde fotoğraflar. Kültürlerin yok edilmesi, kolonizasyon, asimilasyon, farklı olanın dışlanması/küçümsenmesi gibi birçok konuda sembolik anlamlar taşıyan obje ve metinler ile büyük laflar etmiş sanatçı. Hele metinler arasında öyle ikisi vardı ki, hem yüzümde bir gülümsemeye hem de kafamda bolca düşünceye neden oldu: "Geometry is hope."** ve "If you don't know what the South is, it's simply beacuse you are from the North."***

2014'teki sergide yine Stockholm'ü ziyaret eder miyim bilinmez, fakat Moderna-Utställningen sayesinde karşılaştığım bu 3 sanatçıyı çoktan bir köşeye not ettim bile.

Sırada: Nationalmuseum, Stockholm

*"Çağdaş sanatçının görevi nedir? Hem zaten gittikçe globalleşen bir dünyada 'İsveç çağdaş sanatı'ndan bahsetmek mümkün müdür? Mümkünse, ne anlama gelmektedir?" / **"Geometri umuttur." / ***"Eğer Güney'in ne olduğunu bilmiyorsanız, bu Kuzey'den olduğunuz içindir."

Hiç yorum yok: