29 Ekim 2009

En İyi Oyuncular: 2008, Bölüm II

Oyunculuk, geride iz bırakacak ve akıllara kazınacak denli rolü yaşamak olmalı diyenlerdenseniz, 2008 sinemasının en iyi performansları karşınızda... Yazının bu ikinci bölümünde sıra erkeklerde. Kimi zalim ve acımasız, kimi deli, kimi zırdeli, kimi saman altından su yürüten, kimi çocuk, kimi çocuksu, kimi ciddi ve sert, kimi genç, kimi yaşlı (kimiyse yaşlandıkça gençleşen) 20 adam. Etkileyici ve yaralayıcı performanslar hepsi de... Heath Ledger'ın anısına... (Oyuncular soyadı sırasına göre sıralanmıştır.)

Russell Brand (
Forgetting Sarah Marshall) Aldous Snow: İngiliz komedyen Russell Brand, bu Amerikan komedisinde, çok başarılı bir İngiliz popstar tiplemesiyle karşımızdaydı. Özellikle "Inside You" adlı şarkısı ve magazin haberlerindeki görüntüleri ile fazlasıyla güldürmeyi başarmış ve çok iyi olmayan bir komedi filminde yardımcı bir rolle parlamıştı.

Daniel Craig (Defiance) Tuvia Bielski: Bielski kardeşlerin en büyüğü ve İkinci Dünya Savaşı sırasında ormanda saklanan bir Yahudi grubun lideri olarak izledik Daniel Craig'i. Liev Schreiber ve Jamie Bell ile güzel bir uyum içinde, liderliği oyunculuğu ile gösterebilişiyle dikkat çekiyordu yeni (hatta iki film oldu, eskidi bile diyebiliriz) Bond'umuz.

Leonardo DiCaprio (
Revolutionary Road) Frank Wheeler: Leonardo DiCaprio her yıl canlandırdığı değişik karakterler ile dikkat çekmeyi başarıyor ve 1997'de hayatımıza giren o genç adamın olgunlaştığını gösteriyor yeniden. Kariyerinin en olgun rollerinden birinde, Amerikan sıradan aile yaşamına istemeden uyum sağlayan bir adam olarak izledik onu bu yıl da. 1997'de beraber yıldızlaştığı Kate Winslet ile yeniden biraraya gelen DiCaprio, Winslet kadar olmasa da mükemmel bir oyunculuk sergiliyordu filmde. (Altın Küre, En İyi Erkek Oyuncu - Drama Adayı)

Robert Downey Jr. (
Tropic Thunder) Kirk Lazarus: Hugh Jackman geçtiğimiz Oscar töreninin açılış konuşmasında "Robert Downey Jr. He is an American, acting as an Australian who acts as an African-American" olarak söz etmişti bu fazlasıyla komik ve fazlasıyla zor rolden. Robert Downey Jr., Ben Stiller'ın yönettiği ilginçliklerle dolu bu komedi filminde ikinci Oscar adaylığını alacak kadar öne çıkıyordu. (Oscar, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı; Altın Küre, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı)

Colin Farrell (In Bruges) Ray: Bir ilk filmin, bir bağımsız filmin beklenenden çok fazla başarısında oyuncularının rolü de yönetmen-senaristi Martin McDonagh kadar büyüktü. Bu oyuncuların ilki de filmin masum çocuğu rolündeki Colin Farrell idi. Bruges'ün hüzünlü ve turistik atmosferini fon alan bir filmde, kentin sessizliği ile tezat oluşturan bir koşuşturmanın avıydı Farrell. Ve artık Bruges'ün havasından-suyundan mıdır nedir, çoğu zaman sahnelediği başarısız performansından eser yoktu. (Altın Küre, En İyi Erkek Oyuncu - Komedi/Müzikal Ödülü)

Ralph Fiennes (In Bruges) Harry: "In Bruges"ün kötü adamı Ralph Fiennes, bu listede yer almayı bu filmdeki performansı ile hakettiği kadar, "Reader" ve "Duchess" filmlerindeki performansları ile de hakediyor. Bir yıl içinde üç ayrı filmde, üç çok farklı rolde karşımıza çıkan Fiennes; 90'lı yılların sonundan sonra fazla ortada gözükmemiş olmasının acısını çıkardı diyebiliriz 2008'de. "In Bruges"de filmin çok sonlarına doğru olaya dahil olsa da, unutulmaz bir kötü adam portresi çizmiş, fazlasıyla güldürmüştü beni. (Altın Küre, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı ("Duchess"))

Brendan Gleeson (In Bruges) Ken: "In Bruges" filmi ile listede yer alan üçüncü isim ise sessiz ve ortayaşlarının sonunu yaşayan bir İngiliz. Filmde kötü tarafta olsa da, içindeki iyiliği her daim izleyene hissettiren bir karakter çok yakışmış kendisine. Bu rolü ile fazla ödüllendirilmese de, geçtiğimiz ayki Emmy Ödül Töreni'nden bir ödülle döndü Gleeson. (Altın Küre, En İyi Erkek Oyuncu - Komedi/Müzikal Adayı)

Philip Seymour Hoffman (Doubt) Father Brendan Flynn: 2000'li yılların yükselen oyuncusu PSH, ilk adaylığı ile Oscar'a kavuştuğu 2005'ten sonra da başarısından ödün vermedi. 2007'de "Charlie Wilson's War"da yine bambaşka bir karaktere bürünen oyuncu, bu yıl "Doubt"ın suçlanan rahibi Flynn rolündeydi. Filmi ayakta tutan 4 kişilik oyuncu kadrosunun tek erkeği olarak, filmin muallaktaki senaryosuna yakışır bir performans ile soru işaretlerimizin hakkını verdi. (Oscar, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı; Altın Küre, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı)

Richard Jenkins (Visitor) Prof. Walter Vale: Bugüne kadar hep silik ve bezmiş rollerde, bağımsız yapımlarda karşımıza çıkan Jenkins, yine bir bağımsız filmde, ama bu kez başrol oyuncusu olarak beyazperdedeydi. Hep işi varmış gibi davranan ama aslında karısının ölümünden beri boşlukta olan bir ekonomi profesörüyken, kendini kaçak bir göçmenin savunucusu ve Suriyeli ailesinin destekçisi olarak bulan bir New Yorklu olarak... (Oscar, En İyi Erkek Oyuncu Adayı)

Frank Langella (Frost/Nixon) Richard Nixon: Amerikan tarihinin çok konuşulan ve çokça beyazperdede canlandırılan başkanlarından Nixon, bu kez Langella'nın bedeninde hayat buldu. Başkanın bir gazeteci ile televizyonda yayınlanan tartışmaları üzerine belgesel kıvamında bir filmdi "Frost/Nixon" ve Langella'nın adeta Nixon'a dönüşümü de bu belgeselliğin önemli bir nedeniydi. (Oscar, En İyi Erkek Oyuncu Adayı; Altın Küre, En İyi Erkek Oyuncu - Drama Adayı)

Heath Ledger (Dark Knight) The Joker: Film vizyona girmeden ve sinema tarihinin gelmiş geçmiş en ikonik kötü adamlarından birine dönüştüğünü izleyemeden aramızdan ayrılan Heath Ledger'ın "Dark Knight"taki performansı üzerine fazla söz söylemeye gerek yok sanırım. (Oscar, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü; Altın Küre, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü)

Eddie Marsan (Happy-Go-Lucky) Scott: Yılın en neşeli ve hayat dolu filminin, en somurtkan ve en hayttan bezmiş karakteri olan direksiyon öğretmeni Scott; çok 'farklı' bir karakterdi. İngiliz komedyen Eddie Marsan'sa o kadar cuk oturmuştu bu role ve o kadar inandırıcıydı ki, adama kıl olasınız geliyordu. "Enraha!" sözcüğü, obsesif hareketleri ve öfkeli bağırtılarıyla mükemmeldi Marsan.

Charlie McDermott (Frozen River) T.J. Eddy: "Frozen River"da Melissa Leo'nun başarılı oyunculuğunun yanısıra, genç bir isim de oğlu rolünde parlıyordu. Babası bir sürü borçla evi terkettikten sonra evin tek erkeği haline gelen, annesi çalışırken (ve kanun dışı işler yaparken) kardeşine bakan ve arada başını derde sokan bir ergendi McDermott.

Sean Penn (Milk) Harvey Milk: Bu yıl ikinci Oscar'ını Harvey Milk'e dönüşerek elde eden usta oyuncu Sean Penn, eşcinsel haklarının en büyük savunucularından Harvey Milk rolünde fazlasıyla inandırıcı ve gerçekçiydi. Tüm oyuncu kadrosu da oldukça uyumluydu Penn ile, ama kendisinin performansının önüne geçmek mümkün değildi. (Oscar, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü; Altın Küre, En İyi Erkek Oyuncu - Drama Adayı)

Brad Pitt (Burn After Reading) Chad Feldheimer: Büyüdükçe gençleşen yaşlı bir bebekti önce. Sonra bildiğimiz Brad Pitt oldu 2.5 saatte. Benjamin Button'ın kısa bir öyküden uyarlanan (değil de yaratılan) hikayesinin baş kahramanı olarak Brad Pitt, farklı dönemlere, farklı kıyafetlere ve farklı hayatlara uyum sağlayabilen bir oyunculuk sergiledi filmde. Ama yine de kendisinin "Burn After Reading"deki erkek aptal sarışın rolünün yılın en iyi performanslarından biri olduğunu düşünüyorum ben. Kulağında sürekli taşıdığı iPod'u ve ağzından çıkarmadığı sakızı ile ölse bile komik duran bir karakter... Süperdi be! (Oscar, En İyi Erkek Oyuncu Adayı ("Curious Case of Benjamin Button"); Altın Küre, En İyi Erkek Oyuncu - Drama Adayı ("Curious Case of Benjamin Button"))

Mickey Rourke (Wrestler) Randy: 2008'de beyazperdeye geri dönüş gerçekleştiren Rourke, bir ayakta kalma ve aslında kendisi gibi bir sahneye geri dönme hikayesinde çıktı karşımıza. Amerikan güreşçisi Randy rolünde hüzünlü ve güçlü bir performans sergiledi. (Oscar, En İyi Erkek Oyuncu Adayı; Altın Küre, En İyi Erkek Oyuncu - Drama Ödülü)

Michael Shannon (Revolutionary Road) John Givings: "Revolutionary Road"da, hayallerle gerçekleri ayırabilen, hayatın acımasızlığının farkında olan tek bir karakter vardı aslında. O da bir deliydi. Aslında bir matematikçi olan fakat sonrasında aklını kaybeden John rolünde Michael Shannon tüm gidip-gelişleriyle çok iyi bir oyunculuk sunuyordu izleyenlere. (Oscar, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Adayı)

Jim Sturgess (21) Ben Campbell: Yılın başarısız ticari filmlerinden olsa da, Jim Sturgess'in karakterinin filmin başından sonuna olan değişimini çok iyi yansıttığı bir filmdi "21". Kumar dünyasına girmesiyle hayatı değişen bir öğrencinin psikolojisini çok iyi yansıtan Sturgess, bana göre kendi alanının en iyisiydi.

Ahmet Rıfat Şungar (Üç Maymun) İsmail: 1983 doğumlu Şungar, görmeyen-duymayan-konuşmayan insanların filminde parladı geçtiğimiz sene ve bana göre bu yılın en iyilerinden oldu. Babası hapisteyken yasak bir ilişki yaşayan annesi ile tecahül-ü arifler üzerine kurulu ilişkisini çok başarılı bir şekilde özümsemişti genç oyuncu. (SİYAD, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü; Yeşilçam, En İyi Genç Yetenek Ödülü)

Brandon Walters (Australia) Nullah: Nicole Kidman ve Hugh Jackman'ın "Gone with the Wind"vari bir aşk yaşadığı uzak ülke hikayesinin yerli ve sevimli çocuğu Nullah rolünde Brandon Walters vardı. Kendisi 1996 doğumlu ve Aborjin kökenli olan bu şirin insan, filmi sanat yönetimi ve kostümleriyle beraber ayakta tutan unsurlardan biriydi.

1 yorum:

Medical Jesus dedi ki...

Anlaşılan topluluklar da aynı şeyleri düşünüyor seninle.