
Kitabın önsözü niteliğindeki "Gerekçe" kısmında, yazdıklarını neden yazdıklarını anltıyor yazarlar. Liberal İspanyol hükümeti için söylenen şeyleri bizzat kendi hükümetimiz de üzerine alabilir sanıyorum. Kitabın sonundaki "Kaynakça" bölümü ise, yazarların ne kadar sıkı çalıştıklarının bir göstergesi olarak sergileniyor ve okurlara güzel kaynaklar sunmak açısından oldukça faydalı.
Kitabın "Gerekçe" ve "Kaynakça" arasındaki bölümleri ise, bir ders kitabı formatında yazılmış. Derslerin başlıkları "İnanmamaya İnanmak", "Ateist İçin İlk Zorunluluk Tüm Tanrılara İnanmaktır", "İnsanın Tarih İçinde Tanrıları Yaratması Ancak Dinleri Yaratmasıyla Mümkün Olmuştur", "Ahlakın İlla Dinsel Olması Gerekmez", "Tarihsel Açıdan Tanrıların, Ardından da Dinlerinin Yaratılması, İnsan Toplumunda Kültür ve Uygarlığın İlerlemesine Yol Açmıştır", "Tanrı Düşüncesi Artık Zorunlu Değil", "Bilim Yeterli Olmasa Bile Gereklidir" ve Kapanış Dersi, "Bilim Yeterli Olmamakla Birlikte Gereklidir, Bu da Bilimin Neden Dinin Yerine Geçmeye Niyetli Olmadığını Açıklar".

Yazarlar, bir dine inanmak için o dinin bir kitabın, bir peygamberin, dinin gereklerini bize aktaracak ve zaman içinde varlığını sürdürmesini sağlayacak bir mekanizmanın var olması gerektiğini; çünkü aklımızı kullanarak bir Tanrı'ya inanamayacağımızı söylüyor. Ateizm ise tamamen aklımızı kullanarak, bilimin varlığını ve geldiği noktaları gözlemleyerek kendi kendimize varabileceğimiz bir sonuç... "İnanmamaya İnanmak" yani. Bu kitap bana, "Tanrı yok." demek yerine "Tanrı var mı yok mu bilmiyorum, ama ben olmadığına inanıyorum." demeyi öğretti. Ayrıca dinlere inanmamanın, onların insanlığa bugüne dek katmış olduğu şeyleri yok saymayı gerektirmediğini öğretti. Sadece inanmayanların değil, inananların da okuması gereken bir eser bence. -ki bunu fikirlerini değiştirip onlar da inanmasın diye değil, en azından inanmayanlarla empati kurabilsinler diye söylüyorum.
"Tanrılar doğdukları zamana uygun özellikler gösterirler, çünkü varlıkları o zamanın ihtiyacına tabidir. Ancak, dinler kurucu tanrıların yaratım zamanına çakılıp kalmaz, hayatta kalmaları, bir türlü ele geçiremedikleri bir güçle mücadele etmeleri gerekir. Ele geçiremedikleri gücün adı zamandır. Mevcut dinlerin tamsilcileri bu tahlikenin gayet iyi farkındadır; bundan ötürü çeşitli köktendincilikler gelişmekte. Tarih'in etkisine dayanmayan bir dinin akıldışı savunusu olarak tanımlanabilir köktendincilik. Ve her dinde köktendincilik vardır, çünkü bilinen tüm dinler yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır." (López Campillo & Ignacio Ferreras, 2009 ,sf.20)
"Modern devletler, yani dinsel olmadığını ilan eden devletler, hangisi olursa olsun bir dinin vatandaşları için daha iyi olduğunu bildiğinden hiçbir zaman agnostisizm veya ateizmi kabul etmez. Doğrusu, agnostiklerden meydana gelen bir toplum, dinsel bir ulustan çok daha az yatkındır kandırılmaya, aldatılmaya. Bilim insanı yabancılaştırmaz; oysa hangisi olursa olsun din yabancılaştırır." (López Campillo & Ignacio Ferreras, 2009 ,sf.44,)
"Hızlandırılmış Ateizm Dersleri", 2009
(Cours accéléré d'athéisme, 2004)
Yazar: Antonio López Campillo, Juan Ignacio Ferreras
Çeviren: Savaş Kılıç
Yayınevi: Versus Kitap
Sayfa Sayısı: 54
Fiyatı: 6,5 TL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder