28 Aralık 2009

İllallah!

Ajanda kullanmam. Fakat Radikal'in Cumartesi ekinde okuduğum bir yazı, artık sıkıcı ajandalar devrinin bittiğini gözüme sokunca, bugün hemen gidip aldım 2010'da muhattap olacağım küçük arkadaşımı. Kendisi "İllallah!". Elif Şafak ve Murathan Mungan gibi önemli edebiyatçıların yayıncısı olarak tanınan Metis Yayınları, 2005'ten beri çıkardığı tematik ve yalnızca yazmak için değil okunmak ve yıl bittiğinde saklanması amacıyla hazırladığı ajandalarının bu yılki konusunu "İnanmama Hakkı" olarak seçmiş.
2005 yılında "Edebiyat" teması ile çıkan ilk ajandadan sonra sırasıyla "Doğa İçin Sorumluluk", "Cadılar", "Yaratıcı Direniş" ve "Hayvanlar ve İnsanlar" temalarını işleyen Metis Ajandaları'nın sonuncusu da diğerleri gibi Müge Gürsoy Sökmen, Özde Duygu Gürkan, Özge Çelik, Eylem Can, Emine Bora ve Tuncay Birkan tarafından hazırlanmış.

Kendileri ajandanın önsözünde şöyle demiş:

"Bu ajandayı hazırlayan bizler, inanma hakkına saygı duyuyoruz. Ama biraz daha derin bir saygıyı, inanmama hakkına duyduğumuzu da belirtmemiz gerek. İnanmanın bir kez daha tartışılmaz bir şekilde insan varoluşunun temellerinden sayılmaya başladığı günümüz dünyasında, (ülkesine ve mekânına bağlı olarak) inanma hakkı örgütlü dinlerle, devlet bütçeleriyle, polis ya da asker kuvvetleriyle koruma altına alınmış durumda; buna karşılık, varoluşlarını inanma temelinde tanımlamak istemeyenler genellikle tekil, münferit ve örgütsüzler. Doğduğumuzda dinsel bir kimlik edindiğimiz varsayılıyor ve dünya karşısındaki duruşumuzu nasıl tanımladığımız sorulmadan bu kimlikler atfediliyor bize; üstelik yirminci yüzyılın sonlarında başlayan bu yeniden dinselleşme eğilimi siyasi, tarihsel bir gelişme değil de doğal bir oluşummuşçasına kabullenmemiz bekleniyor. Vicdana, adalet ilkelerine, ortak hukuk arayışına dayalı mutabakatlar oluşturmak yerine kendi seçimimiz olmayan kimliklerin sözcülüğünü yapmamız bekleniyor. Dolayısıyla, saygı duyup haklarının tanınmasını istediğimiz inanan kesimlerin bizlerin inanmama hakkını bertaraf edeceği kaygısından kurtulamıyoruz, ki gerek dünyanın gerekse ülkemizin tarihine şöyle bir göz atıldığında pek de yersiz olmadığı görülen bir kaygı bu. Dinsel, etnik, cinsel vb. kimliğiyle yaşamak isteyenin bu haklarına sahip olması demokratik bir toplumun esasıdır kuşkusuz; ancak kendisini bu tür verili kimliklerle tanımlamak istemeyenlerin vatandaşlık haklarının da aynı tavizsizlikle savunulması, eşit ölçüde meşru bir haktır bizce. İnanmama hakkının da bir insan hakkı olarak tavizsiz uygulanacağı bir dünya ve ülke umuduyla, bu ajandayı kendisine dinsel kimlik dayatılmasından illallah diyenlere sunuyoruz... — Metis editörleri "

Ajandanın içinde, her ajandada bulunması gereken şeylerin dışında; ünlü düşünür, aydın, bilimadamı, yazar, şair ve sanatçılardan konuyla ilgili alıntılar; birkaç karikatür; başta ateizm üzerine olmak üzere konuyla ilgili ansiklopedik bilgiler; konuyla ilgili 'tarihte bugün' notları ve her sayfada Ay'ın evrelerini görebileceğiniz bir ay takvimi de bulunuyor.

Üstelik fiyatı çift haneli sayılarda seyreden diğer örneklerinin yanında, sadece 4 TL.

2 yorum:

rev dedi ki...

bayıldım, alınabilir :)

Medical Jesus dedi ki...

Aylar önce görmüştüm bunu, almadım ama. Tam senlik.