16 Haziran 2011

Freshtival3'ün Ardından...

Geçtiğimiz yıl, hayranı olduğum Mika'yı İstanbul'a getirmekle kalmayıp bir de onunla tanışmamı sağlayan Miller Freshtival; bu yıl yurdum kanunları nedeniyle adından Miller markasını kaybetti. Hem yağmurlu havanın etkisi, hem de line-up'ın geçen yıla göre sönük kalışı nedeniyle aynı coşkuya sahip olmasa da eğlenceli bir festival günü yaptı 28 Mayıs Cumartesi'yi. Bon Mod, Can Bonomo, Crystal Fighters, Noisettes ve Leftfield ile coşturulan festival ahalisini festival alanında da birbirinden eğlenceli sürprizler bekliyordu gün boyunca.


Yağmur yağacak mı yağmayacak mı endişesi ile geçen günlerden sonra; yağmurun yağmadığı, fakat güneşin de hiç yüzünü göstermediği bir festival günüydü. Istancool maratonunun ortasında benim için hoş bir mola olan Freshtival'de önce festival alanının nimetlerinden yararlanmak istedik @ladyisilien ve @splendorist ile. Dev I'M @ FRESHTIVAL yazısının önünde fotoğraflar çektik, çimenlerde oturduk, cips-şiş yedik, Dükkan Burger kokularını soluduk, bol bol bira içtik. Geliri hayırlı bir iş kullanılacak t-shirt boyama aktivitesine katılan @splendorist bana adıma yakışır bir tshirt yaparak hediye etti.

Festivalin en güzel ve en yenilikçi sürprizi ise Fresh News idi. Sahne alan her grup ile birlikte, "[...] sahnede!" sürmanşeti ile çıkan Fresh News, dev bir sosyal medya projesi olarak festival boyunca 4 kez basıldı ve ücretsiz olarak dağıtıldı. Festival haritası, ödüllü bulmaca, festival alanındaki aktiviteler/standlar ile ilgili bilgiler gibi önceden hazırlanmış bölümler dışında; sürekli taze çekilmiş fotoğraflar ve Twitter, Facebook, Foursquare kaynaklı sosyal medya paylaşımları bulunuyordu gazetede. Foursquare'den ve Facebook uygulamasından Freshtival'e check-in olanların, Twitter'da sanatçılar ve festival ile ilgili paylaşım yapanların profil fotoğrafları ile birlikte basıldığı Fresh News'ta festival modasını da basılan fotoğraflar ile yakından takip etme imkanı bulduk. Ben de Fresh News'un 2. sayısında "Bırak yağmuru, kar bile yağsa @canbonomo dinlemek için @Freshtival 'deyim ben." tweetim ile Can Bonomo ile aynı sayfada yer almanın gururunu yaşadım. Gazetede çıkan "Ajansımıza son ulaşan bilgilere göre tuvalette kuyruk yok." ya da "Gazetemize ulaşan son bilgilere göre bira sırası şu anda rahat." gibi cümleler ise gülümsetti.

Fotoğraf: Gökhan Kali

Son zamanlarda bir numaralı hayranı olduğum, hayatıma neşe katmak konusunda sınır tanımayan Can Bonomo için erkenden sahne önlerinde tepinmeye başladık. Setlistinde gözüktüğünün aksine "Bana Bir Saz Verin" ile başlayan performansı, her zamanki gibi yerinde duramayarak, gülerek, "Keyifler yerinde, her şey adaletli mi?" diye sorarak, megafondan davula türlü alet edevatla ve grup arkadaşlarıyla ölümüne eğlenerek devam etti. Sahnedeki enerjisi, hiçbir türe benzemeyen efsanevi müziği, dile dolanan şarkıları ve çocuklukları ile beni benden aldı yine. (Sahnede o kadar çok eğleniyorlar ki, çok kıskanıyorum gerçekten.) "Hep Bir Derdi Olur"da, "Şaşkın"da, "Opium"da, "Sebebi Var"da coştuk; "Süper"de hüzünlendik. Ve her güzel şeyin olduğu gibi, o performansın da çok çabuk sonuna geldik.

Fotoğraf: Gökhan Kali

Can Bonomo sonrasında ne tarzına, ne görünümüne, ne de şarkılarına ısınabildiğimiz İspanyol grup Crystal Fighters sahne aldı. Neyse ki bu sırada hâlâ festival alanında keşfedilecek birçok şey vardı. Crystal Fighters sonrasında sahneye çıkan Noisettes ise tam anlamıyla harikaydı. Elektronik müzik ikilisi Leftfield'ı bir konser sonrası partisi olarak düşünürsek de, kesinlikle festivalin headliner'ıydı.

Fotoğraf: Gökhan Kali

Vokal ve basçı Shingai Shoniwa, gitarist Dan Smith ve davulcu Jamie Morrison'dan oluşan Londralı indie ve soul grubu Noisettes; hareketli şarkıları, inanılmaz sahne performansı ve aşmış solisti Shingai ile göz kamaştırıcıydı. Yalnızca "Don't Upset the Rhythm" ve "Never Forget You" bilen bir seyirciyi tüm şarkıları ezbere bilirmiş gibi hissettirmeyi başaran bir performanstı. Kendisine "monkey woman" diyen şarkıcı, sahne demirlerine, metrelerce yükseğe tırmanıp baş aşağı sarkarak şarkı söylediğinde ise ağızları açık bıraktı. Aşağıdaki güvenlik görevlisinin korku dolu bakışları altında (üstünde?) dakikalarca demirlere asılı kalarak şarkı söylemeye devam etti Shingai.

Fotoğraf: Gökhan Kali

Kafası elektronik müzik dinlemek için yeterince iyi olmayan ve yanında onu dans edecek kadar gaza getirecek biri olmayan bendeniz, arkadaşlarımla birlikte Leftfield'ı dinlemeden ayrıldık festivalden. Fakat harika birer Can Bonomo ve Noisettes performansı izlemiş olarak buraktık Maçka Küçükçiftlik Park'ı. Kısacası bu yıl 3. kez düzenlenen Freshtival, hava şartları, Mika sonrasında aynı etkiyi gösteremeyen line-up'ı ve en önemlisi birkaç gün öncesine dek 24 yaş altındakilerin giremeyeceği duyurulan bir festival oluşuyla sönük geçti.

Fakat üzülmüyoruz ve 2-3 Temmuz'daki One Love Festival'ı ve 16-17 Temmuz'daki Rock'n Coke Festival'ı heyecanla bekliyoruz.

4 performans fotoğrafını kullandığım Gökhan Kali ve fotoğraflara ulaşmamı sağlayan Begüm Kozak'a teşekkürler :)

Hiç yorum yok: