
2 Ekim Cumartesi günü; haftaiçi gündüz seansları 4 TL, haftasonu ve 19.00, 21.30 seansları tam 12 TL, öğrenci 8 TL; gala filmleri ise 15 TL'den satışa çıkacak. Filmekimi'nin resmi websitesinin http://www.iksv.org/filmekimi resmi twitter hesabının ise @filmekimi2010 olduğunu da hatırlatmak isterim.
Programda Toronto, Sundance, Cannes ve Venedik film festivallerinden dikkat çekici filmler ve bağımsız sinemanın merak uyandıran filmleri yer alıyor. İşte festival programının göze çarpan, merak uyandıran, ağız sulandıran ve kaçırılmaması gereken 10 filmi:


3) "The Town" (Yön: Ben Affleck; ABD): Ben Affleck, 2007 yılında ilk filmi "Gone Baby Gone"ı yönettiğinde birçok insan gibi ben de tarifsiz bir şaşkınlık geçirmiştim. Çünkü kötü oyunculuğu tescillenmiş bu adam, oldukça başarılı bir filme imza atmıştı. Affleck, ikinci filmi "The Town" ile geçtiğimiz günlerde Toronto Film Festivali'nde ilk filmi ile olduğu gibi yine takdir edildi. Bu kez başrolde kardeşi Casey yerine kendisi oynayan; yanına da "Hurt Locker" ile çıkış yapan Jeremy Renner, "Mad Men"den Jon Hamm ve Woody Allen'ın son keşiflerinden Rebecca Hall'u alarak çektiği "The Town" bir soygun filmi.
4) "Get Low" (Yön: Aaron Schneider; ABD): 2009'da Toronto Film Festivali'nde beğeni kazanan, fakat kendi ülkesinde de bir hayli geç vizyon şansı bulan bağımsız film "Get Low"; ormanda tek başına yaşayan bir halk kahramanı Felix Bush'un gerçek hikayesinden yola çıkılarak çevrilmiş bir drama. Robert Duvall'ın performansı ile adından çok söz ettiren filmde, Sissy Spacek ve Bill Murray de rol alıyor.

6) "Happythankyoumoreplease" (Yön: Josh Radnor; ABD): Çevresinde sorunlu arkadaşları bulunan bir New Yorklu, metroda bulduğu kimsesiz bir çocuğu evine getirir... "How I Met Your Mother"ın Ted Mosby'si Josh Radnor'ın yazdığı, yönettiği ve başrolünde oyndığı bağımsız yapım, bu yıl bağımsız sinemacıların kalesi Sundance Film Festivali'nden İzleyici Ödülü ile döndü.
7) "Lung Boonme Raluek Chat" (Yön: Apichatpong Weerasethakul; Tayland): Uzakdoğu sinemasından hazzetmediğimi dünya alem biliyor. Ama öneriler söz konusu olduğunda tarafsız olmaya çalışıyorum, yoksa gideceğimden değil. Artık gelenekselleşmiş bir durumdur, Cannes'dan Altın Palmiye ile dönen filmleri Filmekimi'nde izlemek. Bu yıl da program palmiyesiz değil. "Amcam Önceki Hayatlarını Anımsıyor"; ilkel inançlara ve yeniden-doğuşlara gönderme yapan" bir film-miş.
8) "Revolución" (Yön: Gael Garcia Bernal, Mariana Chenillo, Fernando Eimbcke, Amat Escalante, Diego Luna, Gerardo Naranjo, Rodrigo Garcia, Rodrigo Plá, Carlos Reygadas, Patricia Riggen; Meksika): Aralarında ünlü oyuncular Gael Garcia Bernal ve Diego Luna ile bu yaz "Mother and Child"ını izlediğimiz Rodrigo Garcia'nın da bulunduğu 10 Meksikalı yönetmenden 10 devrim hikayesi. Programıma bir türlü uyduramadığım için ağlamak istediğim, merak uyandıran bir yapım.

10) "Certified Copy" (Yön: Abbas Kiarostami; Fransa): Juliette Binoche'a Cannes Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü kazandıran İranlı yönetmenin son filmi; İngiliz bir yazar ve Fransız bir galeri sahibinin Toscana'da geçen aşk hikayesini anlatıyor.
Festival programında ayrıca Philip Seymour Hoffman'ın ilk yönetmenlik denemesi "Jack Goes Boating", Mathieu Amalric'e Cannes'da En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandıran "Tournée", Ken Loach'un son filmi "Route Irish", Charlotte Gainsbourg'lu "Tree", Jean-Luc Godard'dan "Film Socialisme", Werner Herzog'dan "My Son, My Son, What Have Ye Done", İzlandalı Balthasar Kormákur'dan "Inhale", "Jeux d'enfants"ın yönetmeni Yann Samuell'den "L'age de raison", animasyon sevenlere "Illusionist" ve eşcinsel sinemasının son harikası "Kaboom" gibi filmler de yer alıyor.
2 yorum:
NY, I Love You!!!
binnur kaya yabancı damat öncesinde de vardı. mesela "çarli".
Yorum Gönder