16 Şubat 2007

Hazır mısınız?

Yıllardan 1517: Yemen Valisi Özdemir Paşa'nın kahveyi İstanbul'a getirdiği yıl... Özel pişirme yönteminin bulunup, Türk Kahvesini yaratan dönüm noktası...

Kahve falına baktıran umutsuz Türk gençleri ve birbirlerinin falına bakan yaşlı altın günü teyzeleri için özel bir tarih aynı zamanda kendisi. Kahvehanelerde işsizliklerinin tadını çıkarırken okey takımının yanına kahveyi meze yapanlar için de...

490 yıl sonra bugün... İstiklal Caddesi'nde 3 Starbucks, 3 Gloria Jean's; Bağdat Caddesi'nde 5 Starbucks, 2 Gloria Jean's; Beşiktaş-Bebek hattında 3 Starbucks, 2 Gloria Jean's; Metrocity'de 2 Starbucks, 1 Gloria Jean's; Kanyon'da 2 Gloria Jean's, 1 Starbucks; Kadıköy civarında 2 Starbucks, 2 Gloria Jean's var. 2 ay öncesine kadar bir postanesi bile olmayan caddemde bile bir adet Starbucks var artık.

'Türk kahvesi' sevmiyorum, telvenin dilim ve dişlerimle temas ettiği o andan iğreniyorum. Fakat final döneminin uzun ve uykusuz gecelerinde damarlarımı kesseniz mocha, cappucino, macchiato ya da nescafe kalıntılarının da kanla beraber fışkırdığına şahit olmanız kuvvetle muhtemel.

Bir gün uyandığınızda, sizin de evinizin karşısında bir Starbucks olacak.
Bir gün uyandığınızda, İstanbul'da kişi başına bir espresso makinesi düşüyor olacak.
Hazır mısınız?
Yoksa siz de bu kahve çılgınlığına şaşıranlardan mısınız?

Hiç yorum yok: