Bu hafta Tempo'ya bir dizi, "Bıçak Sırtı", kapak olmuş. Editör Çınar Oskay'ın yazısından bir alıntı var aşağıda; silahların patladığı, sözde 'oyuncuların' kendi reklamlarını yaptığı saçmalıklara ve köylü dizilerine de kapak olması adına:
"Peki biz bu diziyi neden kapak yaptık? İnsanların dizilerden esinlenerek adam öldürdüğü ülkemizde, Karamazov Kardeşler'den, Tanpınar'dan bahsettiği için... Biliyorum ki birileri, Nejat İşler'in canlandırdığı Ali gibi Dostoyevski'yi ya da Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü okuyacak. Genç kadın avukatı (Vildan Atasever) işinin önünde, dostunun kamyonundan gururla indirdiği için... Belki bu sahneyi seyreden birileri, babasının, ağabeyinin arabasından artık utanarak inmeyecek. "Beni bir adama verip, hayatım boyunca televizyonun önüne oturtmaya çalışıyorlar. Hiçbir zaman evlenmeyeceğim." diyen Almancı kız için... Kim bilir o akşam, kaç genç kadın bir daha düşündü... Erkan Can'ın karakterinin söylediği gibi, "Bir kere inandı mı insan, artık o, yalan olmaktan çıkıyor, umut oluyor, umut..." 'Bıçak Sırtı' bir televizyon hikâyesi... Umarım yine de hepimiz, bu 'onurlu' hikâyenin söyleyeceklerine inanırız." (Oskay, 20 Eylül 2007, Tempo Dergisi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder